Futbola futbol bile demeyen bir ülkenin Dünya Kupasındaki varlığı... |
Amerika futbol öğreniyor... 1
Başlığı yanlış bulacaklara ilk cümleden cevap vereyim: Ben
de biliyorum, futbolun Amerika'da geçmişinin eski olduğunu, hatta bu ülkenin
bir de Dünya Kupası düzenlediğini.
Ama yine de, bu ülkede futbolun sahiden gündeme gelmesi için
böyle bir Dünya Kupası'nı beklemek gerekiyormuş.
Önceki akşam Amerika'nın dört bir yanından fotoğraflar
yağdı, Boston'da, Chicago'da, New York'ta, başka şehirlerde parklara meydanlara
dev ekranlar kurulmuştu ve sahiden büyük kalabalıklar Amerika ile Almanya'nın
maçını seyrediyordu.
Ama Dünya Kupası'ndan sonra Amerika'da büyük ihtimalle
eskiye dönülecek, yine beyzbol, basketbol, Amerikan futbolu, buz hokeyi gibi
sporlar en popüler sporlar olmaya devam edecekler.
Öyle olsa bile, Amerikan medyasının büyük oyuncularını bu
dünya kupası sırasında izlemek beni özel olarak eğlendiriyor. Çünkü futbola,
hiç de bizim baktığımız gibi bakmıyorlar.
Mesela adını hatırlar mısınız bilmiyorum, Nate Silver diye bir
matematikçi/istatistikçi var. Obama'nın ikinci kez seçileceğini kendisi hiçbir
anket yapmadığı halde, yapılmış bütün anketlerin verilerini derleyip tek bir
büyük çalışmaya (meta anket) çevirip söyleyen adam.
Nate Silver o seçim sırasında The New York Times'daki
yazılarıyla meşhur oldu, yakın zaman önce kendi ilginç haber web sitesini açtı.
Silver burada sadece siyaset değil spor da yazıyor;
basketbolda NBA final serisinden Amerikan futbolu lig finaline kadar pek çok
önemli maç veya maç serisi için istatistiki analizler yaptı; hemen hemen
söylediği her şey de çıktı.
Şimdi aynı Silver futbol için de bu analizleri yapıyor.
Bakın yandaki grafik, Silver'a göre Amerikan milli takımının Dünya Kupası'nda
ikinci tura kalan takımlar karşısındaki şansını gösteriyor.
Sadece Nate Silver da değil. Meraklısına şu adrese bakmasını tavsiye ederim. Burada Dünya Kupasına katılan milli takımlardaki oyuncuların
hangi kulüplerde futbol oynadığı interaktif bir grafik olarak bir araya
getirilmiş. En çok öne çıkan kulüpler Bayern Münih, Manchester United, Real
Madrid, Barcelona, Arsenal ve Juventus.
Biz futbolla yatıp futbolla kalkan bir ülke olduğumuz halde
(başka pek çok ülkeyle birlikte) bu çeşit analizlere pek yüz vermiyoruz; onun
yerine sahiden saçma sapan şeyleri 'istatistik' diye maç sırasında ve
sonrasında dinleyip duruyoruz. Oysa, mesela ABD-Almanya maçının daha ilk yarısı
bitmeden iki takımın pas trafiğini ve taktik uygulamasını mükemmel anlatan
grafikleri yağdırdı Amerikan ve dünya basını.
Fred kendini yere atıyor, Amerikalılar şaşırıyor... |
Amerika futbol öğreniyor...2
The New York Times'daki haberin başlığı aynen şöyle: 'Where
Dishonesty Is Best Policy, U.S. Soccer Falls Short.'
Belki, 'Dürüst olmama en iyi yolsa, Amerikan futbolu bunu
beceremiyor' diye çevirebilirim.
Dürüstlük ve futbol? Bizim yanyana gelmesiniş
düşünemeyeceğimiz iki kelime. Sadece bizim mi, Dünya Kupası sayesinde
öğreniyoruz, kimse bu iki kelimeyi aynı cümle içinde kurmuyor.
Oysa The New York Times'ın futbol yazarı Sam Borden'ın
yazdığına göre Amerikalı sporcular (hangi sporu yapıyor olurlarsa olsunlar)
sahada dürüst olmaktan başkasını bilmiyorlar. Kimse kendini yere atmıyor,
minicik bir temasta sanki rakip kendisine kafa atmış gibi sancılar içinde
kıvranmıyor, sahte bir penaltı almak için havada uçmuyor.
Sam Borden'ın kapsamlı haberinden anlıyorum ki, Amerikalı
futbolcular böyle yapan rakiplerine çok ama çok şaşırıyor. Uzun yıllardır
Avrupa'da futbol oynayan ve bu 'dürüstlük mü o da ne' kültürünü teneffüs eden
çok sayıda futbolcu var Amerikan takımında. Ama haberden anladığım onlar bile
hala tam olarak alışabilmiş değiller bu 'numara'lara.
Diyorum ya Amerika futbol öğreniyor.
Futbolun İngilizcesi neden 'soccer'?
Britanya'da futbola 'soccer' derler. Ama oradaki futbol
federasyonunun adı 'Futbol Federasyonu'dur, 'Soccer Federasyonu' değil.
1905'ten bir haber başlığı |
Amerika'da ise 'futbol' başka bir sporun, bizim 'Amerikan
futbolu' dediğimiz sporun adıdır. Bizim bildiğimiz futbola orada sadece
'soccer' deniyor.
Peki ama neden?
Bir iddiaya göre kelime 'çorap'tan (sock) geliyor. Sahiden
de, futbolcuların çoraplarına gönderme yapan yazılar var.
Ama şimdilerde bir de Britanya ile Amerika arasında küçük
bir kavganın konusu bu. Britanyalılar, Amerika'daki kuzenleri 'soccer'
kelimesini kullanıyor diye kızıyorlar, 'Bu oyunu biz icat ettik, şimdi siz özel
bir kelime kullanarak sanki sizinmiş gibi sahipleniyorsunuz' diyorlar.
Tuhaf bir durum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder