21 Haziran 2014 Cumartesi

Ömrümüzün 18 yılı...

Bir haftadır Radikal'le yatıyor, Radikal'le kalkıyorum... Sebep malum, Radikal bugün son kez kağıda basılı olarak çıktı. Önce oturdum bu blog için bir Radikal yazısı yazmaya koyuldum; hala bitirebilmiş değilim, uzadıkça uzuyor. Sonra Radikal'den Ali Topuz aradı, son sayı için benden bir 'veda' yazısı istedi. Ardından T24 için uzun mu uzun bir mülakat verdim; herhalde bugünlerde yayımlayacaklar. Bütün bu hengame arasında bir de gazeteden arkadaşlar sürekli arayıp hatırladığım manşetleri soruyorlar. O kadar çok sayıda iz bırakmış manşetimiz var ki, böyle sorulunca aklıma gelenler çok sınırlı oluyor, ben de sinir oluyorum. Mesela bu resimdeki Radikal'i Allahtan arkadaşlar benim bugünkü yazının içine yerleştirmişler de hatırladım; yoksa bu denli önemli olmasına rağmen aklıma gelmemişti bir haftadır. Bu herhalde dünyada başka hiçbir gazetenin yapmayacağı, yapamayacağı, yapmaya da cesaret edemeyeceği bir şeydi. Serkan Özkaya bir gün 'El yapımı Radikal' önerisiyle geldi. Biz o gün Radikal'i normal biçimde hazırladık; son ortaya çıkan sayfayı Serkan alıp elle yeniden çizdi ve gazetemiz ertesi gün böyle çıktı. Aynı projeyi bizden çok sonra The New York Times çok ama çok daha mahçup biçimde yaptı. Serkan Özkaya'nın fikri ve işi müthişti sahiden; biz de cesaret edip bunu uyguladık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder