Erdoğan ilk turda seçilir mi?

Bugünkü Hürriyet'te çıkan yazım, bazı faydalı linklerle birlikte burada...

Ankara'da sıcak mı sıcak bir havada, bu şehirde her törenin biraz geç başlayacağına dair bir inançla, biraz da sallana sallana Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylığının açıklanacağı salona vardık, Enis Berberoğlu ve Murat Yetkin'le birlikte.

Ama o da ne, Başbakan Erdoğan çoktan salona varmış bile. Salonun içi hınca hınç dolu. Yaka kartlarımız kontrol ediliyor, bazı eski bakanlarla birlikte aynı anda salona giriyoruz.

Gazeteciler için ayrılan koltukların etrafında Ak Parti'nin gençlik örgütlerinden gelenler var. Genç kızlar, erkekler. En heyecanlılar onlar, her fırsatta sloganlar atıyorlar, ayağa fırlıyorlar, zıplıyorlar.

Az sonra Mehmet Ali Şahin, Ak Parti'nin adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı ilan ediyor, gençlerin çoşkusu görülmeye değer. Erdoğan için hazırlanan belgeseli de sloganlar eşliğinde izliyorlar ve en sonunda Erdoğan kürsüye geliyor.

Başbakanın, cumhurbaşkanlığına adaylığı ve partisine vedasıyla ilgili yaptığı bu ilk konuşma hakkında eminim çok sayıda değerlendirme çıkacak. Ben, daha konuşma devam ederken etrafta dile getirilmeye başlanan bir şeyi, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına ilk tur olan 10 Ağustosta seçilip seçilmeme ihtimalini yazacağım.

Anlaşılan Başbakan da seçimin bir ikinci turu olacağını varsaymıyor, konuşmasında hep '10 Ağustos' dedi, 24 Ağustos ihtimaline değinmedi bile.

Peki ama bu mümkün mü?

En son 30 Mart 2014'te yerel seçimler yapıldı. Bu seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin büyükşehir olan yerlerde belediye meclisi, olmayan yerlerde de il genel meclisi için aldığı oyların toplamı 22 milyon 425 bin 460.

Bu seçimde toplam geçerli oy sayısının 51 milyon 702 bin 413 olduğunu dikkate aldığımızda Ak Parti'nin oranı yüzde 43.37.

Ama oran konuşmak çok anlamlı değil; siz iyisi mi 22 milyon 425 bin olan oy sayısına bakın.

Peki 10 Ağustosta Erdoğan'ın başlıca iki rakibinin partileri son seçimde ne aldı?

Önce Ekmeleddin İhsanoğlu. CHP ve MHP, sırasıyla 12 milyon 654 bin 982 ve 9 milyon 506 bin 476 oy aldılar. İki partinin toplamı, 22 milyon 161 bin 458. Yani, iki parti toplamı Ak Parti'den az.

Ama seçimde bir de HDP/BDP adayı Selahattin Demirtaş var. Bu iki partinin 30 Mart oyu toplamda 3 milyon 436 bin 167.

(Burada kullandığım rakamlar için www.ysk.gov.tr web adresine de bakabilirsiniz.)

Elbette 30 Marttan 10 Ağustosa, yerel seçimden cumhurbaşkanı seçimine bu oyları sabit varsayamayız. Sabit kalmasını varsayamayacağımız bir başka şey de seçime katılım oranı. Acaba 10 Ağustosta da geçerli oyların sayısı 51 milyonu aşacak mı, yoksa 50 milyonun bile altında mı kalacak?

(Bir de 1.5 milyonu aşkın Saadet oyu ile 'diğer' partilere giden 2 milyonu aşkın oy var ki, onlar için de varsayımlar üretmek bu yazıyı çok ama çok uzatır.)

Eğer seçmen 30 Martta il genel meclisi ve belediye meclislerine verdiği oyların aynısını 10 Ağustosta da verirse seçim ikinci tura kalır ve ikinci turda HDP/BDP oylarının nereye akacağı belirleyici olur.

Ama bunu varsayamayız... İki nedenle...

Anayasa referandumundan alınacak ders...

10 Ağustosta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine en benzeyen örnek 2010 yılının 12 Eylül'ünde yapılan anayasa referandumuydu.

Bu referandumda Ak Parti bütün gücüyle evet oyu çıkması için çalışırken CHP-MHP de hayır propagandası yaptı.

Referandumda toplam seçmen sayısı 52 milyon olduğu halde katılım yüzde 73'te kaldı ve geçerli oyların sayısı 30 Marttaki gibi 51 milyon değil 37 milyon olarak gerçekleşti.

Referandumda 21 milyon 787 bin 610 kişi evet dedi; 15 milyon 856 bin 444 kişi de hayır.

Dikkat edin, evet oylarının sayısı bugün Ak Parti oylarından bile azdı ama evet yüzde 58'le kazandı; esas fark ise hayır oylarındaydı. Bugünkü CHP-MHP toplamından hayli ay hayır oyu çıktı.

Yani, 10 Ağustosta en belirleyici olacak olan konu seçime katılım, özellikle de oyunu potansiyel olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'na vereceklerin katılımı olacak. Eğer yüksek katılım olursa seçim ikinci tura kalabilir ama yok katılım 2010'daki gibi olursa, seçim ilk turda bitebilir.

(Referandum sonuçları için bu linke ve bu linke bakabilirsiniz...)

Erdoğan'ın kampanyası, İhsanoğlu'nun  kampanyası

Ekmeleddin İhsanoğlu adına bir ekip İstanbul'da reklam ajanslarını dolaşıyor, seçim kampanyası yaptırtmak istiyor. Bazı ajanslar seçime 40 gün kala böyle bir yükün altına girmek istemiyor.

Oysa dün gördük, Başbakan Erdoğan'ın seçim logosu da, seçim şarkısı da, seçim sloganları da hazır. Belli ki aylardır değilse de haftalardır bir ekip bu kampanya için çalışıyor, sloganlar belirlenmiş, konuşma konuları saptanmış, logolar filmler şarkılar yapılmış, kuvvetle muhtemel medyada süre ve sütun santim satınalmaları bile yapılmaya başlanmıştır.

Ekmeleddin İhsanoğlu içinse daha ajans aranıyor.