KONDA da seçim sonuçlarını değerlendirdi

Hürriyet'teki köşemde üç gün art arda seçim sonuçlarına ilişkin akla gelen üç temel soruya yanıt aradım, son yazı bugün çıktı.
Bu yazılardan birincisinde HDP'ye yüzde 13 oy getirip barajı aştırtan ve aslında Türkiye'de siyasetin en azından dört yıllığına (veya ilk seçime kadar) çehresini değiştiren 3 milyon ekstra oyun kaynağını aradım. Bana göre bu oyların esas kaynağı Kürt seçmenlerdi; barajı aşsın ve AK Parti'yi iktidardan indirsin diye HDP'ye verilen oylar, HDP'nin yüzde 13'ünün kabaca yüzde 2'lik bölümünü oluşturuyordu; önemsiz değildi ama esas faktör de değildi.
İkinci yazı, daha ondört ay önce, 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçime kadar HDP'ye gitmemiş olan Kürt oylarının bu sefer neden ve nasıl HDP'ye gittiği sorusuna cevap arıyordu. Benim ulaştığım sonuç, 10 Kürtten 6'sının HDP'yi tercih ettiği yönündeydi.
Üçüncü yazı genç seçmenlerin yönelimini arıyordu. Burada da MHP ve HDP'nin genç ve yeni seçmenden aldıkları payın genel paylarına göre daha fazla olduğu bulgusuna yer verdim.
Şimdi benim bütün bu yazılarımı isterseniz seçimin sonucunu doğru tahmin eden ve aslında benim de en fazla değer verdiğim araştırma şirketi olan KONDA'nın seçim sonuçlarına ilişkin raporuyla kıyaslayabilirsiniz. Benim görebildiğim, KONDA bilgileriyle benim yazdıklarımın neredeyse bire bir örtüştüğü. Tek kafamı karıştıran bulgu, HDP oyları içindeki Kürt-Türk oranı oldu; buna yeniden bakacağım. Ama temelde HDP'ye 'emanet' tabir edilen oyların değil Kürt oylarının barajı geçtirttiği konusunda KONDA ile benim bulgularım aynı.
Keşke KONDA kapsamlı analizinde benim özellikle ikinci yazıda yaptığım 'reel artış/azalış' analizine benzer bir yöntemi de kullansaydı; rapor o zaman çok daha aydınlatıcı olurdu.