13 Kasım 2012 Salı

Petraeus meselesinde bir Türk basının aceleciliğine bakın bir de şu haberin nasıl yazıldığına ve farkı görün


Biyografisini yazan kadınla ilişkisi olduğu için görevinden istifa eden CIA Başkanı, emekli general David Petreaus vakası bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yankı uyandırıyor, gazetelerde haber oluyor. Bizim basınımız, Florida Tampa'da yaşayan ve Petreaus ailesinin arkadaşı olan, aynı zamanda da aldığı rahatsız edici elektronik postaları FBI'a vererek soruşturmanın başlamasına neden olan kadını şimdiden Petreaus'un bir başka sevgilisi yaptı bile. Eğer öyleyse bile henüz bu konuda bir delil yok ama şu belli oldu: Kadının e-postaları götürüp şikayet ettiği FBI ajanı meğer kadına asılırmış, hatta ona belden yukarısı çıplak (herhalde baklavalarını sergilediği) bir fotoğrafını bile göndermiş. Zaten Başkanlık seçiminden birkaç gün önce Kongre'deki Cumhuriyetçilere gidip bu soruşturmayı haber veren de oymuş, çünkü FBI onu soruşturmanın dışında bırakmış ve o da 'Bunun üstünü örttüler galiba' diye şüphelenmiş, kim bilir belki kıskanmış da... Öte yandan FBI'ın her e-posta ile taciz ihbarına bu vakadaki gibi ciddiyetle ve bütün kaynaklarını ayırıp bakıp bakmadığı konusu da tartışmalı. Ve işte The New York Times'ın haberi esasen bu tartışmanın etrafında odaklanırken bir sürü bilgi de içeriyor. 

1 yorum:

  1. Bir Ülke demokrasiyi içine sindirmişse,Basın da hürdür.
    Hür olan basın kimseye yağ çekmez yalakalık etmez.
    Haberi basın ahlak kuralı içinde verir.
    Bizde ileri demkrasi mevcut. Bizim basın iktidarın gözlerinin içine bakıyor.
    Nasıl yağ çekerim, ne dersem gözüne girerim diye yırtınıyor.
    Tabi bir iki istisna var. İstisnalar kaideyi bozmaz.

    YanıtlaSil