Demek aradan on yıldan fazla zaman geçmiş. Amerika, orta boy bir parçacık hızlandırıcısı/çarpıştırıcısını devreden çıkarıyordu ve 'Bunu bağışlayacağım' diye ilan etmişti ilgili üniversite. Türkiye talip oldu. Ama bürokrasi aşılamadı, akademik hırs ve egolar birbiriyle çarpıştı, yukarıdan bakıp bu egoları dizginleyecek bir 'akıl' da yoktu, sonuçta çarpıştırıcı alınamadı. Peki nereye gitti o çarpıştırıcı? Ürdün'e, Amman Üniversitesine. Üstelik çarpıştırıcıyı Türkiye'den giden fizikçiler kurdular, çalıştırdılar. Bugün SESAME (Susam) adını alan çarpıştırıcıya Avrupa Birliği ve CERN de ciddi destek veriyor; İsrailli, Mısırlı, Kıbrıslı, Ürdünlü ve Türk bilimciler orada çalışıyor, deneyler yapıyor, makaleler yazıyor. Hepsi Ankara'da veya İstanbul'da olabilirdi bunların.
Bir kaçan balık hikayesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder