Beyoğlu'nda İnci Pastanesi, 'İstanbulluyum' diyen herkesin bildiği, en azından bir kez içine girdiği önemli bir tarihi mekandı; ama Aralık ayının başında biraz da olaylı biçimde tahliye edildi. İnci'nin tahliye edildiği gün, özellikle Twitter üzerinden bir 'duyarlık' oluştu. Bu konuda duyarlığı bildirenlerin, hükümeti eleştirenlerin vs. ortak noktası, sanki o sabah ansızın İnci tahliye edilmiş gibi düşünmeleriydi. Oysa Türkiye'yi, burada işlerin yürüme biçimini az çok bilenler, tahliye sürecinin yıllara yayılmış bir şey olduğunu tahmin edebilirdi. Ben de bu tahminlerimden hareketle, İnci duyarlığıyla ilgili Twitter'da birkaç bir şey yazdım. Söylediklerimin özü şuydu: 'Madem İnci bu denli önemli bir yer, burasıyla ilgili gelişmeleri çok önceden beri izliyor olmalıydık, gazeteler bizi bilgilendirmeliydi.' Yani, o gün duyarlık sergileyenlerin (ki içlerinde gazeteciler de vardı) bu konudan o sabah haberdar olmasını eleştiriyordum kendimce. Benim yazdıklarım üzerine habervesaire sitesi bence güzel bir haber yapmış, arada beni de eleştiriyorlar, olsun, çıkan haber iyi olmuş, bilgileri tam. Ama bir sorun var: Gazetecilik günlük bir iştir, keşke bu haberdeki bilgiler o tahliye günü tepki verenlerin de yararlanabileceği bir zamanlamada yayınlamış olsaydı. Buyrun, haber burada, hala İnci Pastanesi ile ilgileniyorsanız, bence okuyun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder