Perşembe ve cuma günü, memlekette herkes dersane
krizi, cemaat-hükümet kavgasıyla meşgulken benim derdim tamamen başkaydı.
Teleskopumu kurmuş, güneşi gözlemeye çalışıyordum
ama aksi gibi hava bulutluydu, güneş zaman zaman yüzünü gösteriyordu ve o kısa
süreler de bana yetmiyordu.
Neden güneşe bakmak istiyordum? Basit bir sebeple:
Bir kuyruklu yıldız güneşin çok ama çok yakınından geçecekti, belki güneşin
çekim gücüne yenilip çarpacaktı belki hayatta kalmayı başaracak ve uzun mu uzun
yoluna devam edecekti; işte ben de bunu görmeye uğraşıyordum amatörce.
Kuyruklu yıldızımızın bilimsel adı C/2012 S1. Ona
'Comet Nevski-Nomichonok' da deniyor. Ama en yaygın adı, kuyruklu yıldızı 2012
Eylül ayında ilk olarak gözleyen iki Rus astronomun, Vitali Nevski ve Artyom
Nomichonok'un bağlı oldukları International Scientific Optical Network'un
kısaltması olan ISON.
Hemen dünyanın dört bir yanından amatör ve
profesyonel astronomlar ISON'u gözlemeye başladı, yoğun hesaplar yapıldı.
ISON'un çekirdeğinin 3-5 kilometre uzunluğunda olduğu tahmin ediliyor.
Kuyruklu yıldız ISON, güneş sistemimizin dışından,
uzak ama çook uzaklardan geliyor. Yörüngesi ve hızı üzerinde yapılan
hesaplamalara göre yaklaşık 400 bin yıllık hiperbolik bir yörünge izliyor ISON.
Bizim saatimizle konuşacak olursak, perşembe günü
gün boyu güneşe yaklaştı, perşembe gecesi yine bizim saatimizle 22.00
dolaylarında güneşin arkasına geçti ve görülmez oldu ve cuma sabahı 07.00
dolaylarında da güneşin arkasından çıktı.
Şu an gözüken ISON'un güneşin çekim gücüne
kapılmadığı ve bazı parçalarını kaybetmiş olsa bile yoluna devam ettiği.
Ama kesin sonuç birkaç hafta içinde belli olacak;
çünkü 2011 yılında bir başka kuyruklu yıldız olan 'Lovejoy' güneşe çok yaklaşmış
ve sonra da sanki bir bütün gibi yoluna devam etmişti ama birkaç gün sonra
parçalanıp gitmişti.
O yüzden ISON için de kesin konuşmamak lazım;
umalım ki bu güneşe aşırı yaklaşmayı sağ salim atlatmış olsun. Eğer atlattıyla,
Aralık ayında ISON'u çıplak gözle de görebilir olacağız belki.
Avrupa Uzay Ajansı ESA'nın bu fotoğrafında, sağ tarafta ISON güneşe doğru parlak biçimde giderken görülüyor. Soldaki resimde ise güneşin arkasından çıkmış, solgun biçimde yoluna devam ederken. |
Güneşe yaklaşmak derken şu rakamları vereyim
izninizle: ISON'un güneşe en yakın olduğu nokta, yaklaşık 1 milyon 165 bin
kilometre oldu. Size çok geliyor olabilir bu uzaklık ama yazın güneşin altında
pişerken kendinizi düşünün: O sırada güneşten 149 milyon 600 bin kilometre
uzaktasınız.
ISON'un güneş sistemimizin dışındaki Oort
Bulutları'ndan geldiği düşünülüyor. Epey uzun zamandan beri yolda ama yine de
müthiş bir hızla hareket ediyor uzayda.
Mesela Mars yakınlarından Ekim ayında
geçti, şimdi Kasım sonundayız ve güneşin yakınından geçti. 14-15 Ocak 2014'te
bu kez dünya ISON'un yörüngesinin yakınından geçecek ve düşük bir ihtimal ama
belki o tarihlerde ISON'un kuyruğunun bazı kalıntıları dünyaya meteor yağmuru
olarak düşebilir.
ISON'un hızı hakkında bir fikir versin diye
söylüyorum; dünyadan Mars'a yolladığımız bir uzay aracı, olabilecek en
'kestirme' yolu, yani iki gezegenin birbirine en yakın olduğu zamanı seçip
kullandığı halde 7 ay sürdü. Oysa ISON ekim ayında Mars yakınlarındaydı, şimdi
güneşte.
Umalım ki ISON yaşıyor olsun, bu ay ortalarından
itibaren onu çıplak gözle de görebilelim. Çünkü eğer görürsek bu onu son
görüşümüz olacak; o bir daha hiçbir zaman geri gelmeyecek.
1 Aralık 2013'te Hürriyet'te çıkan yazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder