23 Nisan 2014 Çarşamba

'Aslında ne oldu'yu anlatma işine The New York Times da girdi...

Bu blogu düzenli izleyenler hatırlayacak, bundan dokuz gün önce burada 'Digital gazeteciliğin geleceği, gazeteciliğin geleceği' başlığıyla bir yazı yazmış, bazı yeni gelişmelerden söz etmiştim.
Başlıca önemli gelişme, haber bombardımanı altında yaşayan okuyucuya okuduğu o haberlerin ne anlama geldiğini anlatan sitelerin açılmaya başlanmasıydı. Mesela Vox bunlardan biriydi. The Washington Post hemen bir site açmıştı. Ve dün ilan edildi, artık The New York Times da 'aslında ne oldu' sorusuna cevap verecek bir site açtı bile.
Amerika bilgiye önem veren okuyucuların olduğu bir ülke. Ama Türkiye'de böyle bir okuyucu olmadığını veya gazete okuyucusunun böyle bir talebinin olmadığını kimse söyleyemez. En nihayetinde, gazeteler ve haber siteleri işlerini yazarak yapıyorlar ve yazılanları kimsenin okumadığını varsayıyorsak veya okunma gibi bir talep olmadığını düşünüyorsak zaten dükkanı kapatıp gidelim.
Ancak maalesef bizde haber siteleri birbirinin aynısı. Tek yapmak istedikleri, 'Flaş gelişme' veya 'Bomba olay' gibi başlıklarla bize bir tık daha yaptırmaya çalışmak. Yoksa hepsinde aynı haberleri okuyoruz, kiminde üç saniye öbce okuyoruz kiminde beş saniye sonra. Hatta o kadar ki bir süre sonra hepsinde haber metinleri de birbirinin aynı oluyor.
Bir süre sonra şöyle düşünüyor insan: Ha bir tane haber sitesi olmuş ha 100 tane bir fark yok.
Eh böyle düşünüleceğini bildikleri için bu sefer başlıyor en ucuz sansasyonlar, seksist bakışlar, hatta ırkçılık.
Bu sefer haber içeriğinden soyutlanıyor, ya siyasi mücadelenin konusu bir metne ya da çocuk kandırmaya yönelik bir propagandaya dönüşüyor. Hepsinin arkasındaki mantık aynı ama: Okuyucu aptaldır, biz ne yapsak o kabul eder.
Emin misiniz? Sahiden eder mi? Sitenizdeki tık sayılarının artmasını sahiden anlamlı mı sanıyorsunuz?
Daha da tuhafı şu: Türkiye'de en çok tıklanan haber siteleri yerleşik saygın gazetelerin siteleri. Kağıda basılı gazetede asla olmayacak haber çarpıtmalar, kontrol etmeksizin yayınlanan eksik bilgiler, porno sınırlarını zorlayan fotoğraflar nasıl oluyorsa o gazetenin web sitesinde kendine yer bulabiliyor.
Düşünün, gazetenin yazıişleri ile web sitesinin yönetimi birbirine en fazla 20 metre uzakta oturuyor ama aynı marka altında ikisinin yaptığı yayıncılık taban tabana zıt.
Bir de dünyaya bakın. Onlar okuyucularını ciddiye alan ve en önemlisi markalarını ciddiye alan insanlar. Kağıda basılı gazetede yapılmayacak bir şeyi webde de yapmıyorlar ama kağıda basılı gazetenin beceremeyeceği bir gazetecilik çeşidini webde yapıyorlar.
İyiyi örnek almak varken bizim haber sitelerimizin yaptığı çok tuhaf sahiden. Ve içlerinde salt gazetecilikten para kazanan var mı, çok merak ediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder