9 Nisan 2014 Çarşamba

Keşke böyle bir analiz 17 Aralık sonrası Türk medyası için de yapılsa...

The Atlantic, benim düzenli takip ettiğim Amerikan dergilerinden biri. Bugün derginin online versiyonunda çıkan bir yazıyı okurken yepyeni bir şey öğrendim.
Biliyorsunuz, Amerika epey bir süreden beri ülkenin elektronik izleme ve casusluk örgütü Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) bir taşeronunda çalışan Edward Snowden isimli bilgisayarcının İngiliz The Guardian gazetesi aracılığıyla sızdırdığı bilgileri tartıştı.
NSA, sadece dünya liderlerini dinlemek ve izlemekle kalmıyor, Amerikalıların elektronik haberleşmesine de kulak kabartıyor, buradan bulduklarının da peşine düşüyordu.
Özel hayatına, haberleşmenin gizliliğine çok düşkün olan Amerika'da büyük bir tartışma çıktı elbette.
Amerikan edebiyatçılarının derneği olan PEN, bu çeşit tartışmaların içinde yer alan bir örgüt değil. Onlar daha çok ifade özgürlüğü konusuyla ilgililer, bir de tabii edebiyatla. The Atlantic dergisinden öğrendim ki, PEN geçenlerde bir araştırmasının sonuçlarını yayınlamış. Burada PEN, Snowden'in sızdırmalarıyla başlayan NSA tartışmasında çıkan gazete haberleri ve köşe yazılarını taramış, buralarda kullanılan kelimelere bakmış.
Acaba gazeteciler hangi benzetmeleri yapıyor, hangi edebi referansları veriyor, hangi metaforlar ne sıklıkra kullanılıyor vs.
İlginizi çektiyse bu yazıyı şu linkten bulabilir, okuyabilirsiniz.
Ama benim buradaki derdim farklı. Acaba bir üniversitemiz, 17 Aralık sonrası gazetelerde çıkan haber ve köşe yazılarını tarasa ve en çok kullanılan kelimeleri, metaforları, benzetmeleri, verilen edebi veya edebiyat dışı referansları derlese, sonuç ne olurdu?
The Atlantic'teki yazıyı okurken aklım tam da buraya kaydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder