Bugünkü Hürriyet'te çıkan yazımı kaynakların web linkleri ve grafiklerle birlikte burada da sunuyorum:
***
Türkiye'de küçük bir elit azınlık ekonomik ve siyasi gücü
elinde tutar. Kültürden gündelik hayatın rol modellerine kadar her türlü 'trend'i bu küçük azınlık belirler.
Hayır, onlar 'mavi
kanlı' aristokratlar değildir; bu azınlığa dahil olabilmenin en yaygın yolu
iyi eğitimli olmaktır. 'İyi eğitim'
dediğimiz şey, bizde sahiden sadece bir küçük azınlığın sahip olabildiği bir
şeydir.
Geçmişte yetenekli, becerikli akıllı çocuklar, kökenleri ne
olursa olsun salt yetenek, beceri ve akıllarıyla çalışkanlıklarını bir araya
getirerek bu azınlığa dahil olabiliyordu.
Ama maalesef son 20-30 yılda mevcut elit sınıfın kendi
kendini yenileme oranı çok arttı, iyi eğitime erişmek çok para gerektiren,
dolayısıyla toplumun önemli bir bölümünü daha baştan eleyip dışarda bırakan bir
'seçkin sporu' haline geldi.
Benim gerek OECD'nin düzenlediği PISA sınav sonuçlarından ve
gerekse bizim üniversiteye giriş sınavından çıkardığım sonuç, Türkiye'nin
öğrencilerinin kabaca yüzde 10'una elit azınlığa giriş bileti sayılabilecek
nitelikte eğitim verebildiği. Ve dediğim gibi artık bu iyi eğitime sahip
olabilmek için sadece akıl, yetenek, beceri ve çalışkanlık yetmiyor, ciddi
miktarda paraya da ihtiyacınız var.
Aslında düzen Osmanlı'da da aynen böyle işliyordu. Padişah,
bazılarını Enderun'a alır elit yapardı, kalan dışarıda kalırdı. Ama Osmanlı
zaten bir padişahlık düzeniydi, onun bir halkı yoktu, tebaası vardı, hesap
vermezdi.
Rejimin adı Cumhuriyet olunca, hele hele 'çok partili demokrasi' olunca bu
düzenin değişmesini, en azından düzene itiraz edilmesini beklersiniz değil mi?
Hele hele, son 12 yıldır iktidarda 'Öteki Türkiye'nin, yani 'Elit
olmayan Türkiye'nin temsilcisi olma iddiasındaki bir parti var; Adalet ve
Kalkınma Partisi. Başka pek çok alanda 'elit
iktidarı'na kuvvetli itirazlar yönelten Ak Parti, o 'elit iktidarı'nı yaratan ana kaynağa, yani eğitim yoluyla
yaratılan eşitsizliğe nedense kamuoyu önünde yeterince itiraz etmiyor, o elit
üretme sistemini ortadan kaldırmak için aktif çabada bulunmuyor.
Doğrudur, Ak Parti iktidarları kamudan eğitime aktarılan
mali kaynağı son 12 yılda ciddi arttırdılar; eğitimin altyapısına ciddi
yatırımlar yaptılar ama bunlar hem esasen yeterli değildi hem de niceliğe
yapılan yatırımlardı. Nitelik konusunda OECD'nin PISA sonuçlarında gözüken
ilerlemenin ve 'eşitlikçilik artışı'nın yeterli olduğunu kimse söyleyemez.
Peki Ak Parti bu konuya propagandasında neden yeterince yer
vermiyor; neden eğitim yoluyla yaratılmış eşitsizliği tersine çevirmekten
neredeyse hiç söz etmiyor?
Çocuğu okula göndermenin maliyeti ve kazancı
Kamuoyu, özellikle de laik kamuoyu zorunlu eğitimin süresini
12 yıla çıkaran ama bunu 4'er yıllık üç parçaya ayıran yasa değişikliğini çok
eleştirdi. Bu eleştirilerin önemli bölümü haklı olsa da, bu yasanın getirdiği
en önemli değişiklikle, yani artık lisede okumanın da zorunlu olmasıyla çok az
kişi ilgilendi.
Geçmişte, yani bu yasa yürürlüğe girmezden önce biz 8 yıllık
ilköğretimden mezun ettiğimiz her 10 çocuktan 3'ünü kaybediyorduk. Yani bu 10
çocuğun sadece 7'si liseye devam ediyordu.
Ne yapıyordu o 3 çocuk okula gitmeyerek? Erkekler çalışıp
aile bütçesine katkıda bulunuyor, kızların ise önemli bölümü o yaşta evlendirilip
aile bütçesine yük olmaktan çıkarılıyordu.
Şimdi o üç çocuk da teorik olarak okulda. (Okula
devamsızlık, yani zorunlu olan liseye gitmeme rakamları yer yer çok yüksek ama
biz hepsinin gittiğini varsayalım.) Yani ailesi ona para harcıyor, bir anlamda
4 yıl boyunca yatırım yapıyor. Bu ailelerin temelde daha çok Ak Parti seçmeni
olduğunu ve bu sebeple hükümetlerine öfke duyuyor olabileceğini umutmayalım.
OECD'nin son 'Bir Bakışta Eğitim' raporundaki bazı rakamlar
çok ilginç. Türkiye'de bir erkek çocuk için 4 yıllık lise eğitiminin aileye maliyeti
kabaca 30 bin dolar civarında. Buna karşılık o çocuğun liseden mezun olarak
yarattığı ek kazanç 65 bin dolar olarak hesaplanıyor. Yani erkek çocukları
liseye göndermenin o bireye ek kazancı çalıştığı yıllar boyunca 35 bin dolar.
Peki kızlarda durum ne? Lise eğitiminin artı getirisi, kızlar için biraz daha
düşük ama az değil, o da 33 bin dolar.
Bakalım bu rakamlar normalde liseye bile gitmeyecekken bugün
giden bireylerin hayatına sahiden yansıyacak mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder