Bugünkü Hürriyet'te çıkan yazımı, aynı konuda daha önceki yazılarıma verdiğim web linkleriyle birlikte burada da paylaşıyorum.
*
*
Türkiye, 17 Aralık 2013 sabahı güne müthiş sansasyonel
gözaltı kararları ve uygulamalarıyla başladı. Ve biz o günden itibaren 'Paralel yapı' adı da verilen bir gizli
güçle tanıştık.
Fethullah Gülen'in çevresinde örgütlenen 'Gülen cemaati' adı da verilen oluşum,
devlete sızmak, özellikle polis ve adliye teşkilatında güç kazanıp bu gücü
kendi özel gündemleri için kullanmakla suçlanıyordu.
Suçlamalar hafife alınacak gibi değildi; suçlamayı
yöneltenler de öyle.
Bu bağlamda gündeme gelen ilk suçlamalardan biri, Başbakanlığı
döneminde Recep Tayyip Erdoğan'ın
özel evindeki ve resmi Başbakanlık Konutu'ndaki iki ayrı çalışma odasında çıkan
dinleme cihazlarıyla ilgiliydi. Bu cihazları 'Paralel yapı'nın koyduğu öne sürülüyordu.
Kasım 2014'te nihayet bu 'böcek soruşturması' tamamlandı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Durak Çetin iddianamesini mahkemeye
teslim etti. Hatırlayanlar çıkacaktır, bu köşede Savcı Çetin'in iddianamesini 5
yazı boyunca özetlemeye çalıştım. (26, 27, 28, 29 Kasım ve 3 Aralık 2014'te.)
Bu iddianameden öğrendik ki, böcekler aslında 2011 yılının
Aralık ayının son günlerinde bulunmuştur ama Başbakanlık nedense uzunca bir
süre konuyu savcılığa intikal ettirmemiş, onun yerine önce hiçbir adli yetkisi
olmayan MİT tarafından konu 'soruşturulmuş'
ardından da böceklerin bulunmasının üzerinden bir yılı aşkın süre geçtikten
sonra nihayet adli soruşturma yetkisi de olan bir kurum olan Başbakanlık Teftiş
Kurulu görevlendirilmiş, savcılığın resmen soruşturmaya başlayabilmesi için
2014 yılına kadar beklenmişti.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın odasında dinleme cihazı
bulunması gibi ciddi bir konunun adli soruşturmasının bu kadar geç yapılması
anlaşılır değil.
Savcı, 2014 Kasımında iddianamesini tamamladı, 'casusluk'la suçlanan sanıkların
yargılaması hızla yapıldı ve geçen hafta, davanın sekizinci duruşmasında dakarar verildi; savcı başta 13 kişiye çok ağır cezalar istemişti ama sonuçta iki
polis 7 yıl 6 ay hapisle cezalandırıldılar. Casusluk suçlaması düştü. Şimdi
konu Yargıtay'a gidecek, bakalım oradan karar ne zaman ve nasıl çıkacak...
Bu davanın en ilginç tarafı şuydu: Gerek hazırlık
soruşturması aşamasında ve gerekse yargılama devam ederken siyasiler ve bazı
gazeteciler bu davanın 'paralel yapı'
davası olduğunu söyleyegeldiler. Ancak davanın iddianamesinde şimdi beraat eden
bir sanıkla ilgili olanlar hariç 'paralel
yapı'ya hiçbir atıf yoktu; ne 'darbe
teşebbüsü'nden söz ediliyordu ne de bir örgütlü yapıdan.
Kanaat sahibi olmakla kanıtlamak aynı şey değil
Geçen hafta sona eren 'Böcek
davası' bir ilk davaydı. Benzer şekilde 'paralel yapı' iddiasıyla açılmış başka davalar olduğu gibi çok
sayıda da hazırlık soruşturması var halen süren. Bu soruşturmalar ve davalar
bağlamında çok sayıda rütbeli polis de tutuklu olarak cezaevinde.
Evet böcek iddianamesinde 'paralel yapı' ve 'darbe
teşebbüsü' hiç geçmiyordu ama açılan pek çok davada bu iki kavrama sıkça
yer veriliyor, hatta artık 'Gülen
cemaati'nden bazı savcılar 'Fethullahçı
Terör Örgütü' adıyla ve FTÖ
kısaltmasıyla söz ediyor.
Bu davaların ve soruşturmaların tamamınde, aynen böcek
davasındaki gibi son derece ciddi suç iddiaları var. Ancak ben bugüne kadar
okuduğum iddianamelerin hiçbirinde şimdilik 'FTÖ'nün varlığının şüpheye yer vermeyecek biçimde kanıtlandığını
göremedim.
Çok sayıda tek tek suç var ama bunların aynı örgütün
istekleri doğrultusunda işlendiğine ve işleyenlerin de o örgütle emir-komuta
ilişkisi içinde olduğuna dair bir şey henüz görmedim.
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümet ve Ak
Parti yönetimiyle Ak Parti'ye yakın çevrelerde 'paralel yapı'nın varlığına dair yaygın bir kanaat var. Bu kanaati
kamuoyunun hatırı sayılır bir bölümü de paylaşıyor.
Ancak bir hukuk devletinde kanaatlerle ulaşılan sonuçların
raf ömrü vardır; o ömür bu kanaatler yargı önünde şüpheye yer vermeyecek
biçimde kanıtlanana veya kanıtlanamayana kadardır.
Böcek davasının sonuçlanması, işte o raf ömrünün sonlarına
yaklaşmakta olduğumuzu bize gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder